12 Ocak 2010 Salı

Gül, toprağında güldür!

Gül, güzel bir çiçektir. Gülün güzelliği, toprağından aldığı özgürlük duygusunda yatar. Gül, toprağında güzeldir. Gülün güçlü kokusuyla umutlanmak isteyenler, onu dalından kopramayı asla düşünmezler. Çünkü bilirler ki gül, koparılıp bir sevgiliye sunulduğunda, kısacık bir ömre yazgılanır. Gülün, özgürlüğünü elde ettiği toprağından koparılıp ömrünün bir kelebek gibi kısaltılarak bir sevgiliye sunulması, sevgilinin kısık gözlerinin hızla açılıp, aşkının dev okyanus dalgaları gibi kabarmasına neden olmasına karşın, gül hızla solar. Gülün hızla solması, aşkımızın trajik bir hâl almasına neden olur. Gül hızla solunca, sevgilinin gözleri, eskisinden daha çok kısılıp, körlük duygusunun girdabına tutsak olur. Toprağından koparılan gülün tüm umutları, toprağın altındaki karmaşık hayata karışmaya başlar. Artık, Hades işbaşındadır!

Aşkınıza bir gül sunacaksanız, onu toprağında kök salmış bir gülün yanına götürün. Yani gülü ona değil, onu güle götürün. Torunlarının sıcak ilgisine hasret bir nine gibi kendisini koklayacak yürekleri bekleyen gül, tapınaklardaki durağanlığın sessizliğini yapraklarında gizlediği senfoniyle bozmak için sevgiyi yüreğinden taşıran aşıkların ilgisini bekler. Nasıl ki torunların, ninelerini bekletmemeleri gerekirse, siz de gülün topraktaki hâlini bekletmeyin. Gidin ve koklayın. Unutmayın; gül, toprağında güldür!

Hilmi Bulunmaz
12 Ocak 2010
www.tiyatroyun.blogspot.com
tiyatroyun@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder