İstanbul, bu yıl, neredeyse sonbaharı hiç yaşamadan yaz mevsiminden kış mevsimine sıçradı. Ekim ayının son gününe dek sırtımda bir tişört, ayaklarımda sandaletlerle dolaşmama karşın, bu sabah birdenbire kendimi kalın kazakların ve kışlık botların içerisinde buldum. Durum böyle olunca, çektiğim fotoğrafların karakteri de şimşek hızıyla değişmeye başladı. Daha düne dek gülen gözlerle Sultanahmet parkına bakan yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz taş kız, yağmurun hışmına uğradıkça büyük bir hüzün atmosferine tutsak olup ağlıyor. Ağladıkça terleyen bu taş kız, kendini ifade etmekten yoksun olduğu için, onun sözcüsü olma görevi de bana düşüyor!
Hilmi Bulunmaz
www.tiyatroyun.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder