15 Aralık 2009 Salı

Elektrik direklerinde ışık yerine, kayıp insan ilanları bulunan bir ülkenin vatandaşı olmak!

İnsan, dünyaya kendi iradesiyle gelmiyor. Dünyaya geldikten sonra da, birçok konuda irade kullanamıyor yada kullanmıyor. Başta anne - babası olmak üzere, "başka" insanların iradesiyle dünyaya gelen insan, kendisinin istediği biçimde değil, "başka" insanların istediği biçimde yaşıyor. Vatandaşlık da, insanın kendi iradesiyle değil, "başka" insanların iradesiyle belirleniyor.

Ben, Türkiye'de, Türkiyeli bir anneden doğduğum için, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sayılıyorum. Bu vatandaşlıktan hoşnut muyum? Asla hoşnut değilim. Peki, bir başka ülke vatandaşı olmak istiyor muyum? Hayır, asla istemiyorum!

Peki, ben ne istiyorum?

Her şeyden önce, bu ülkenin, yaşanılır bir yer olmasını istiyorum. Tüm mücadelem bu yönde!

***

Yukarıdaki fotoğrafı bugün çektim. Fotoğrafta bulunan yüz, beni son derecede üzdü. Bu fotoğrafa bakar bakmaz, hemen aklıma Hasan Ocak ve diğer kaybedilmiş insanlar, bu insanların kasaplığını başlatan 12 Eylül Faşizmi geldi. İster siyasal nedenlerle, isterse "adi" nedenlerle olsun, herhangi bir insanın kaybedilmesi asla benimsenemez.

Hilmi Bulunmaz
16 Aralık 2009
www.tiyatroyun.blogspot.com
tiyatroyun@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder