Yaklaşık olarak on yıldır; "şimdi ölüm var sırada" sözleri, bir şiir başlığı olarak dilime pelesenk olmuştu. Ben, şiir yazmak için, hiçbir ön hazırlık yapmam. Şiir yazma sancısı çekmem için, sadece bir başlık yeterlidir. Peki, bir şiir başlığı elde etmem için ne gerekir? Hiçbir şey! Evet, hiçbir şey! Hiçbir çaba harcamadan, bir şiir başlığı, kendiliğinden dilimde gezinip durur. Dilime dolanan bir şiir başlığı, kendini şiir potasında ergimeye bırakıncaya, yani bir şiir oluncaya dek, yakamı asla bırakmaz. Beni sürekli olarak rahatsız eder. Şiir, zâten doğada ve toplumda vardır. Zâten var olan şiir, henüz bir cevherdir. Şiirin mücevher olabilmesi için, bir kuyumcu titizliğiyle imge oluşturma aşkına sahip insanlara gereksinim duyulur. Bu titizlik de, bence sadece bir işçiliktir. Tanrısal ve/ya gizemci bir mantıkla yazılamaz şiir. Böyle bir mantıkla yazılmış olsa bile, yazılan şey şiir olmaktan çok uzak, başka bir "şey" halini almış bir iç dökmedir. Buna ilahi, dua... gibi adlar takılabilir. Şiirin şiir olabilmesi için, bir şiir işçisine gereksinme duyulur. Bu işçi de devrimci biri olmalıdır; çalışmak zorunda olduğu için çalışan değil, çalışıldıkça doğanın ve toplumun dönüşeceğinin bilincinde olan biri. Özetle, doğada ve toplumda cevher olarak var olan bir şiiri alıp, mücevher hâlinde bir şiir, yani gerçek bir şiir hâline getirebilmek için bir kıvılcım, bir esinle girilen yolda, bilgi birikiminin ivmelendirdiği yoğun bir terleme yeterlidir. Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz ağaçları görür görmez, yaklaşık on yıldır dilime pelesenk olan "şimdi ölüm var sırada" sözleri, birden bire şiir hâline geldi. Adını andığım şiiri yazmadan önce, ağaçlara ve o ağaçları diken insanlara bir şiir borcum vardı. Aşağıda linkini verdiğim şiiri yazdım ve borcumu ödedim. Size de o şiiri okumak düşüyor!
Hilmi Bulunmaz
15 Aralık 2009
www.tiyatroyun.blogspot.com
tiyatroyun@gmail.com
Not: Yukarıda fotoğrafını gördüğünüz ağaçların yazdırdığı (esinlediği) şiiri okumak için bakınız: şimdi ölüm var sırada
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder